Yüz yogası diye bir akım mevcut.

Sosyal medya üzerinde rastlıyorum, hastalarım da soruyor. 

Yüz yogası olarak nitelendirilen bir dizi sistematik germe tekniği ve mimik kası egzersizi ile yaşlanmış bir yüzü gençleştirmek, yaşlanmayı geciktirmek veya engellemek mümkün mü? Bu işlem medikal veya cerrahi tedavilerin bir alternatifi mi?

Yüzün yumuşak dokularındaki sarkmaları düzeltir mi? Yüz hatlarına etkisi nedir?

Yoga, sadece kas iskelet sistemi üzerinde değil, bedenin bütününe ve zihne büyük faydaları olan bir disiplin. Ben fırsat buldukça severek yapıyorum, eşim her gün yapıyor. Yoganın faydaları üzerine ahkam kesmek bana düşmez, bu işin uzmanları var. 

Vücudunuzu daha sağlıklı kılan, vücudun stres yükünü azaltan, kan dolaşımını hızlandıran, vücut ağırlığını dengeleyen, kilo alıp verme döngülerini kıran, insanı daha sağlıklı beslenmeye motive eden her şey yüzünüze de fayda sağlayacaktır. Yoga, pilates, fitness gibi disiplinlerle düzenli olarak uğraşan, sağlıklı beslenen, aktif yaşayan hastalarımın sadece vücut yapılarının değil, yüz yapılarının da yaşıtlarına göre daha iyi göründüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. 

Tüm fiziksel disiplinlerde vücudun dinamiklerini ve “bireysel sınırları” bilmek çok önemlidir. Örneğin yoga vücudunuzda mucizeler yaratabilir ancak PubMed’e girip yoga ilişkili yaralanmaları ve sakatlıkları araştırdığınızda yüzlerce bilimsel makale bulursunuz. Ne yaptığını bilmeden yapılan her şey vücut için potansiyel zararlara gebedir.

Yüz yogası da bunun bir istisnası değil.

Bazı yüz kaslarını düzenli olarak çalıştırmak faydalıdır. 

Bazılarını belli bir miktar çalıştırmak faydalıdır, fazlası zararlıdır. 

Bazılarını düzenli olarak çalıştırmanın hiçbir faydası olmadığı gibi yüzü deforme eder. 

Örneğin çene açısında yer alan masseter kası yüz yaşlanmasında önemlidir. Bu kasın hacminin yerinde olması yüze hem açısallık kazandırır hem jawline’ı destekler hem de kas içinden yumuşak dokuya giden tutucu ligamentlerden ötürü yumuşak dokuları destekler. Bu kası günde 10-20 dakika sakız çiğneyerek çalıştırabilirsiniz. Fakat çok çalıştırırsanız yüzü kareleştirir ve erkeksi gösterir.

Digastrik kaslar ve ağız tabanındaki mylohyoid kaslar boyun yaşlanmasında önemlidir. Bu kasları belli bir tonda tutmak dil kökünün boyuna doğru hareket etmesini ve burada yerleşmesini önler. Bu kası “mewing” egzersizleri ile güçlendirebilirsiniz. Fazla çalıştırırsanız “digastrik hipertrofisi” oluşur ve boyunda bir kontur bozukluğu, orta hattın her iki yanında bir fazlalık ortaya çıkar. 

Temporal kas kitlesi şakak konturu için önemlidir. Bu kası da sakız çiğneyerek veya ısırma egzersizleri ile çalıştırabilirsiniz. Ancak çok çalıştırırsanız migren tip baş ağrısı yapar ve hemen üzerindeki temporal yağ yastıkçığını eritir. 

Göz çevresindeki, ağız çevresindeki ve boyundaki yüzeysel kas gruplarını gereksiz yere çalıştırmamalısınız. Bu kasların deri ile yakın bağlantısı vardır. Hiperaktivite yüzeydeki deride kırışıklıklara yol açar. Hiperaktif yüzeysel mimik kaslarını botox ile zayıflatmamızın sebebi bu. Bir yandan biz hiperaktif mimik kaslarını “botox” ile yatıştırmaya gayret ederken, bir diğer grubun bu kasları “çalıştırmaya” gayret etmesi ironik bir durum. 

Derin mimik kasları (örneğin gülme kasları, mentalis, corrugator, burun çevresi kaslar vb.) kasıldığında yumuşak dokuları sıkıştırır. Mesela güldüğünüzde yanak kitlesi göz altındaki SOOF ismini verdiğimiz yağ kompartmanını ezer. Bu tekrarlayan sıkışma etkisi yağ katmanlarını eritir. Buna plastik cerrahide “concertina effect” diyoruz. Biz concertina etkisine bağlı yağ erimesini 30’lu yaşlardan başlayarak mikro yağ doku transferi ile dengelemeye uğraşırken bir diğer grubun bu etkiyi arttıracak egzersizler önermesi yine ironik bir durum. 

Dairesel kasları yüksek intensitede kullanmak yine çevresel yumuşak dokularda merkeze doğru bir yer değiştirmeye yol açar. Mesela gözü şiddetli yummak veya ağzı şiddetli büzmek çevreden merkeze doku kaydırır. Kaşı aşağı çeker, iç yanağı gevşetir. 

Boyundaki platisma kasını aşırı çalıştırmak yüzü aşağıya çeker, boyun derisinin derin yapılar ile olan bağlantılarını esnetir ve boyun derisini sarkıtır. 

Dediğim gibi bazı kasların belli bir miktarda çalıştırılması faydalıdır. 

Ancak;

Bilinçsiz egzersiz vücudu olduğu gibi yüzü de olumsuz etkileyebilir. 

Üstelik bir mimik kasının egzersiz ile biçiminin, boyutunun ve fonksiyonunun değişip değişemeyeceği o kasın çevresindeki kemik yapı ile ilişkilidir. Kası her iki taraftan geren bir kemik destek mevcut ise kası güçlendirerek yumuşak dokuyu destekleyebilirsiniz. Kasın “kaynak” veya “yapışma” bölgesinde kemik zayıflığı mevcut ise bu kası güçlendirmek kemiğin zayıf olduğu tarafta bir yumuşak doku kontur deformasyonu oluşturabilir. Bu sebeple yüz kaslarını çalıştıran egzersizler tipik olarak erkeklerde ve erkek tipi yüz iskeleti yapısına sahip kadınlarda etkilidir. 

İyi gelişmiş çene kemikleri, elmacık kemikleri olan, kaş altı ve göz altı kemik yapısı doğuştan yeterli olan yani “genetik olarak avantajlı”, aynı zamanda da ömrü boyunca maddi rahatlık, düşük stres içinde konforlu bir hayat sürmüş bir kadının internette yüzümün genç görünmesini yüz yogasına borçluyum demesi bir veliaht prensin servetimi çok çalışmama borçluyum demesine benzer.   

Son olarak yüz egzersizleri cerrahi tedavilerin bir alternatifi değildir. Sarkmış bir deriyi germezler, erimiş bir yağ dokusunun yerine koyamazlar, sorunlu bir iskelet yapısını düzeltemezler, deri yüzeyindeki deformasyonlara hiç etkileri yoktur.

Rutin bir yoga pratiği muhtemelen uzun vadede yüzünüze de fayda sağlayacaktır. Ancak yüz yogası adıyla tanıtılan yüz egzersizleri için aynı şeyi söylemek zor. Belki aynı zamanı vücudun bütününe harcamak daha faydalı bir alternatif olabilir.

Sevgiyle Kalın

Güzel Kalın.

O.B. 

Estetik Uygulamalar hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.