Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

Dr. Ozan Bitik ile Yüz Estetiği Üzerine…

Göz Kapağı Düşüklüğü (Ptosis veya Pitoz)

Göz kapağı düşüklüğü, göz kapaklarının kirpik sınırının normal pozisyonundan aşağı doğru sarkması durumudur.

Göz Kapağı Düşüklüğü Nedir?

Normal bir göz kapağında kirpik sınırı gözünüzün renkli halesini üstten teğet geçer. Gözün merkezindeki siyah yuvarlağı kesinlikle kapatmaz. Göz kapağı düşüklüğü olan hastalarda ise kirpik sınırı git gide aşağı kayarak önce gözün renkli halesini sonra da görmeyi sağlayan merkezdeki siyah yuvarlağı kapatır. 

Üst göz kapağının derin kompartmanında göz kapağını açmaya, yani kirpik sınırını yukarı kaldırmaya yarayan bir kas vardır. Bu kasın adına kısaca Levator diyebiliriz. Levator Latincede “kaldırıcı” demektir. Levator kası göz küresinin arkasında yer alan bir kemiğin iç yüzünden başlar. Kasın gövdesi göz küresinin üzerinde öne doğru seyahat eder. Göz kapağının başlangıcında kas gövdesi bir bağ doku perdesi haline dönüşür. Kasın perdesi üst göz kapağının derin kompartmanı boyunca aşağıya uzanır ve kirpiklerin hemen altındaki sert kıkırdak plakaya yapışır. 

Bu detaylar sizin için çok önemli değil ancak burada bir “iç mekanizma” olduğunu bilmeniz yeterli.

Bu mekanizmanın herhangi bir yerinde bir sorun olduğunda göz kapağı yeterince açılamaz, düşük ve kısık kalır. Tek taraflı olduğunda gözlerin boyuları arasında bir Hayko Cepkin'dekine benzer bir asimetri meydana gelir.

Göz Kapağı Düşüklüğünün Sebepleri

Göz kapağı düşüklüğü en sık yaşlanma süreciyle birlikte ortaya çıkar. Yukarıda bahsettiğim mekanizma yıpranır, uzar ve zayıflar. Ancak göz kapağı düşüklüğünün pek çok farklı sebebi mevcuttur. Doğuştan ve genetik hastalılara bağlı olarak oluşabilir. Beyin tümörleri, sinir iltihapları ve myasteni gibi nörolojik hastalılara bağlı oluşabilir. Göz travmalarına, göz çevresi kemik kırıklarına, göz küresi yerleşim bozukluklarına, hormonal bozukluklara bağlı oluşabilir. Botulinum toksin enjeksiyonu sonrası toksinin göz kapağına yayılmasına bağlı olarak oluşabilir. 

Çeşitli göz kapağı hastalıkları göz kapağı düşüklüğüne sebep olabilir. Göz kapağında ödem yaratan her şey göz kapağında geçici olarak düşüklük yaratabilir. 

Bu sebeplerin hepsi ameliyat ile tedavi edilmezler. Bazıları zamanla düzelir. Bazıları ise hiçbir şekilde düzeltilemeyebilir. 

Göz Kapağı Düşüklüğü Ne Değildir?

Göz kapağı düşüklüğü sıklıkla göz çevresindeki başka patolojilerle karıştırılır. En sık karışan göz kapağındaki deri fazlası ve deri sarkmasıdır. Deri sarkması ile pitozun direkt bir bağlantısı yoktur. Deri sarkması yüzeysel, göz kapağı düşüklüğü ise derin bir sorundur. 

Göz kapağı düşüklüğünü kaş düşüklüğünden ayırmak gerekir. Kaşların düşük olduğu hastalarda kaşın göz kapağı üzerine binen ağırlığı ile göz kapağında düşük bir görünüm oluşabilir ancak gerçekte göz kapağı düşüklüğü yoktur. Elinizle kaşı kaldırdığınızda göz kapaklarının açıldığını görebilirsiniz. Göz kapağı düşüklüğü olan hastalarda tam tersine gözü açma gayreti ile kaşlar normalden daha yüksek görünecektir.

Çok uzun süreler boyunca (10-20 yıl) devam eden göz kapağı sarkıklığı veya kaş düşüklüğü gözün iç mekanizmasını yorabilir ve yaşlanmaya bağlı yıpranmayı hızlandırabilir. Ancak bu iki durumun göz kapağı düşüklüğü ile karıştırılmaması tedavi planı açısından önemlidir çünkü hepsinin farklı birer cerrahi tedavisi vardır. 

Son olarak göz kapağı düşüklüğü göz tembelliği ile karıştırılmaktadır. Göz tembelliği göz kapağını değil göz küresini hareket ettiren kaslar ile ilgili bir sorundur. Sebepleri ve tedavisi göz kapağı düşüklüğünden farklıdır.

 

 

Göz Kapağı Düşüklüğü Belirtileri Nelerdir?

Göz kapağı düşüklüğünün 3 temel belirtisi vardır. Kendinizi bu belirtiler açısından gözlemleyin.

  1. Kirpik sınırı gözün renkli halesini üstten kapatarak gözün merkezindeki siyah yuvarlağa yaklaşmıştır.
  2. Üst göz kapağı deri kıvrımı normalden yüksektir.
  3. Etkilenen tarafta kaş yüksektir. 

Google’a “eyelid ptosis” yazıp gelen görselleri inceleyebilirsiniz. 

Göz Kapağı Düşüklüğü Göz Kapağı Estetik Ameliyatı (Blefaroplasti) İle Düzeltilebilir mi? 

Muayene esnasında anlatmakta güçlük çektiğim bir konu olduğu için burada bir ön açıklama yapmayı uygun görüyorum.

Göz kapağındaki fazla derinin sarkıklığı (blefaroşalazis) ile göz kapağı düşüklüğü (blefaroptosis) birbirinden tamamen farklı şeylerdir. Ancak iki durum aynı hastada bir arada görülebilir. 

Göz kapağı düşüklüğü, tek başına göz kapağı estetik ameliyatı (blefaroplasti) ile çözülemez ancak blefaroplasti ameliyatı esnasında ameliyat planında dahil edilen göz kapağı düşüklüğü (pitosis) ameliyatı ile çözülebilir. 

Zaten ideal olan iki sorunun (deri sarkıklığı ve göz kapağı düşüklüğü) bir arada olduğu hastalarda iki ameliyatı eş zamanlı olarak yapmaktır. 

Estetik Göz Kapağı Ameliyatlarından Önce Göz Kapağı Düşüklüklerinin Saptanması Çok Önemlidir 

Göz kapağı düşüklüğünün toplumda en sık görülen sebebi yaşlanmaya bağlı olarak levator kasının perde mekanizmasının aşınması ve yıpranmasıdır. 50 yaşına gelmiş bir bireyin göz kapağı seviyesinin 20’li yaşlardaki seviyenin 1-2mm altında olması zaten normal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kabul edilir. Göz kapağı gençleştirme işlemleri için başvuran hastaların yaklaşık üçte birinde klinik olarak belirgin bir göz kapağı düşüklüğü gözlemleyebiliyoruz. 

Yüz gençleştirme perspektifinden bakıldığında önemli olan nokta hastaların göz kapaklarındaki düşüklüğün göz kapağı estetiği ameliyatı öncesinde fark edilmesidir.

Fark edilirse göz kapağı estetiği ameliyatı esnasında yüzeysel katmandaki işimiz bittikten sonra derin katmana inip levator perdesini onarabiliriz ve aynı ameliyatta hem göz kapağı deri sarkması hem de göz kapağı düşüklüğü düzeltilmiş olur. 

Baştan fark edilmezse üst göz kapağındaki deri sarkması düzeltildikten sonra kapaktaki düşüklük daha çok dikkat çekmeye başlar. Göz kısıkmış, küçükmüş gibi görünür. Uyuşuk, baygın bir bakış oluşur. Bu durumu düzeltmek için ikincil bir ameliyat gerekir. Hasta mutsuz olur. Haklıdır da.

Zira hastanın perspektifinden bakıldığında “ben o sarkan deri alındığında kapak da kalkacak diye bekliyordum” demek son derece makul bir serzeniştir.  

Ama şurasını da bilmelisiniz ki göz kapağı düşüklüğü bazen gizli/maskelidir. Ameliyattan önce göz kapağı üzerindeki ağırlığı kaldırmak için hem “levator” kası, hem de alnımızdaki “frontalis” kası beyinden yoğun bir “kaldır” sinyali alır. Ameliyat öncesinde, bu yoğun sinyal trafiği sayesinde kapak seviyesi normal görünebilir. Göz kapağındaki deri fazlası alındığında veya kaş kaldırıldığında ağırlık hafifler, sinyal azalır, göz kapağı düşüklüğü aşikar hale gelir. 

Eğer göz kapağı ameliyatı oldunuz ve göz kapağı düşüklüğü sonradan aşikar hale geldiyse meslektaşlarıma fazla yüklenmeyin zira bu durumun tanısı bu alanda ileri ihtisas çalışmaları yapan hekimler tarafından bile atlanabilir. 

Göz çevresi yaşlanması için araştırma sürecindeyseniz sizde göz kapağı düşüklüğü olup olmadığı konusunda kafanızda bir soru işareti belirmeli. Bu yazının amacı bu. 

Yaşlanmaya Bağlı Göz Kapağı Düşüklüklerinde Tedavi Prensipleri

Estetik cerrahide yaşlanmaya bağlı göz kapağı düşüklüğünün tedavisinde 2 temel yaklaşım var:

  • Birincisi deri yoluyla yapılan yaklaşım (levator ilerletme, levator plikasyonu)
  • İkincisi göz kapağının iç yüzünden yapılan yaklaşım (Putterman, Fasanella-servat vb.)

Bu yaklaşımlara ek olarak sıklıkla üst kapak deri fazlası, üst kapak kıvrımı ve kaş pozisyonu da ek cerrahi girişimler ile düzeltilmelidir.

Hangi yaklaşımın veya hangi ameliyat kombinasyonunun hangi hastada uygun olduğu bu makalenin konusu değil ve karar süreçleri son derece karmaşık. Sizin bilmeniz gereken bu işin “basit” olmadığı. 

Genç bir hastada kapak düşüklüğünü kapağın iç yüzünden rahatlıkla halledebiliriz. Deri fazlasına, üst göz kapağı kıvrımına veya kaşlara bir şey yapmamıza gerek olmayabilir. 

Ancak yaşlanma sürecindeki hastalarda durum çok farklıdır. Bu grupta göz kapakları düşükken, yanıltıcı biçimde kaşlar olduğundan yüksekte ve üst kapak derisi olduğundan gergin görünür. Bu grupta tek başına göz kapağının iç yüzeyinden girerek “düşüklüğü” düzeltirseniz, kapak mekanizmasındaki normalleşmeyi takiben önce üst göz kapağı kıvrımı ardından da kaşlar normal (düşük) pozisyonuna inecektir. 

Bir anda ameliyat öncesinde olmayan bir üst kapak deri fazlası ve kaş düşüklüğü tablosuyla karşılaşırsınız. 

Bu sebeple yaşlanma sürecindeki hastalara alın germe, üst göz kapağı estetiği ve göz kapağı düşüklüğü ameliyatlarının bir bütün olduğunu ve birinin eksik kalması halinde ideal estetik sonuca ulaşamayacağımızı anlatıyorum.

Sadece anlatmıyorum klinikte hasta örnekleriyle de açıklıyorum. 

Hastam diyorsa ki “hocam sen göz kapağını yapıver ben başka bir şey istemem” o zaman ameliyatı takiben kaşının düşeceğini ve göz kapağında deri fazlalığı oluşacağını anladığını ve kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmesi gerekiyor.

Asimetrik Göz Kapağı Düşüklüğü

Göz kapağı düşüklüğünde bir diğer önemli konu da “asimetri”. Gözler her bireyde asimetriktir. 

Göz kapağı düşüklüğü de nerdeyse her zaman asimetriktir. Bu asimetri kaşlar arasında da asimetriye sebep olur. Klasik kural olarak göz kapağı düşüklüğü ameliyatlarında tek seansta simetrik bir göz kapağı elde etmek çoğu zaman mümkün değildir. Ameliyat mevcut asimetriyi azaltacak ancak birbirinin aynısı iki göz oluşturmayacaktır. Kapak seviyeleri arasında ameliyat sonrasında da 1-2 mm fark kalabilir. Tekrar ediyorum, bu ameliyatları hafife almayın. Mekanizma oldukça kompleks. Cerrahınız ameliyatta kapakları birebir seviyelese bile takip sürecinde yara iyileşmesine, ödeme, cerrahi yapışıklıklara bağlı seviye farkları oluşabilir. Mesela bir taraf yapıldığında takip sürecinde diğer taraftaki gizli düşüklük aşikâr hale gelebilir. Bu sebeplerden ötürü revizyonlar oldukça sıktır. 

Siz bu ameliyatı 2 seanslı bir işlem gibi düşünün. 

Revizyon gerektiğinde kahrolmayın, tek seansta biterse kutlama yaparsınız. 

Botulinum Toksin Sonrası Göz Kapağı Düşüklüğü

Son olarak estetik cerrahide göz kapağı düşüklüğünün en sık sebeplerinden birisi de botulinum toksin uygulamalarıdır. Her 100 hastadan 2-3 tanesinde toksin bir yol bulup levator kasına ulaşır, kası zayıflatır ve göz kapağı düşüklüğü gelişir. Botulinum toksin'e bağlı düşüklükler her zaman geçicidir ve genellikle 6-12 hafta arasında tamamen düzelir. Bu süreçte sosyal yaşantıda hastalarımız zorluk yaşamasın diye bir göz damlası kullanarak kapaktaki düşüklüğü kamufle edebiliyoruz. 

Biraz uzun yazdım. Yazarken yoruldum. Siz okurken daha fazla yorulmayın.

Hava serin, mevzu derin.

Göz kapağı düşüklüğü hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz (fiyatlar, hastaneler, ameliyat öncesi hazırlık vb.) üşenmeyin muayene için gelin. Ankara dışındaysanız online konsültasyon için asistanıma ulaşabilirsiniz. 

Sevgiyle kalın, 

Güzel Kalın.

O.B.

Göz Kapağı Estetiği hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Klasik Alın Germe Ameliyatı: Koronal Teknik

Koronal alın germe, alın gençleştirme işlemlerinin atası, en eski ve en klasik tedavi…

Devamını Oku
Alt Göz Kapağının Estetik Ameliyattan Sonra Aşağı Çekmesi: Ektropiyon

Estetik ameliyatların tek nihai hedefi “daha mutlu ve sağlıklı” bireyler elde etmekti…

Devamını Oku
Endoskopik Alın Germe Hakkında Pratik Bilgiler

Endoskopik alın germe; alın, şakak ve kaşların sınırlı cerrahi kesilerden özel bir ka…

Devamını Oku