Doktorların söylemleri arasındaki farklılıklar aday hastalar açısından gerçek bir stres kaynağı.

Şimdi ben bir plastik cerrahım.

Bugün doktorum, yarın hastayım.

Mesela boyun fıtığım var ve tedavi arıyorum.

Bir doktor diyor ki ameliyat olmazsan felç olursun. Bir diğeri diyor ki ya bu cerrahlar ameliyattan başka bir şey bilmez fizik tedavi ile idare et. Bir diğeri diyor ki ikisi de olmaz gel yatırıp sinir bloğu yapalım.

Yahu kardeşim hepiniz doktorsunuz, hepiniz ayrı bir şey söylüyorsunuz, kime inanacağımızı şaşırdık.  

Ha bir de televizyonda gördüğümüz hacamatçılar ve boş arsa duvarlarında telefon numaralarını gördüğümüz 0533 xxx “bel fıtık” çılar var.

Hastaların ikilemde kalmasını anlıyorum.

Dediğim gibi ben de bugün doktorum, yarın hastayım, hasta yakınıyım.

Her hekimin kendine ait bir tecrübesi, birikimi, becerisi, donanımı vardır.

Farklı uzmanlık alanları farklı tedavi biçimleri üzerinde yoğunlaşabilirler ve tedavilerin birbirine yakın etkinlikleri olabilir. Bu durumlarda alternatiflerden bahsedilebilir. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi boyun fıtığınız varsa fizik tedavi, anestezi, nöroloji ekseninde ameliyatsız tedaviler ile idare edebilirsiniz ancak belli bir kritik aşamaya geldiğinizde ameliyat olursunuz.

Plastik cerrahide durum böyle değil.

Yaşlanan yüzün tedavisinde plastik cerrahlar diğer tüm uzmanlık alanlarını kapsayan bir bilgi ve donanıma sahiptir. Bir plastik cerrah botoks’dan dolguya, mezoterapi’den PRP ye, cilt bakımından lazer uygulamalarına, minimal invazif işlemlerden kompleks ameliyatlara kadar tüm tedavi spektrumunu uygulayabilir.

Şimdi gelelim konuya.

Biz yüz gençleştirme ameliyatlarında yüzü katmanlarına ayırıyoruz. Bu katmanları serbestleştiriyoruz ki doku bir yerden bir yere hareket edebilsin. Kişinin bireysel ihtiyaçlarına göre bu katmanlara farklı gerilimler ve yönler veriyoruz. Her bir katmanı sağlam bir taşıyıcı dokuya toplamda 20-30 kg taşıma kapasitesi olan dikişler ile tespit ediyoruz.

Halen elde ettiğimiz sonuçlar bilimin süzgecinden geçiyor. Hala tüm sorunlar çözülmüş değil. Altı yıl tıp, 6 yıl uzmanlık eğitimini bile bu işler için yeterli tecrübe saymıyoruz üzerine ek eğitimler, kurslar, kongreler organize ediyoruz.

Ve diyoruz ki yaşlanan yüzün tedavisinde cerrahi dışı seçenekler, etkili ve kalıcı değildir.

Bir diğer hekim grubu diyor ki, ben cilt altından 3-5 tane ip gönderiyorum, onları bir çekiyorum, yüzünüz çok güzel oluyor.

Maalesef bu öneri anatomik ve cerrahi açıdan mümkün değil.

Benim klinikte yüz gençleştirme konsültasyonu esnasında gördüğüm hastaların büyük çoğunluğu yüzüne bu meşhur iplerden askılardan yaptırmış ve faydasız olduğunu görmüş bireylerden oluşuyor. 

İple yüz germe teknikleri ile ilgili biraz daha detaya gireceğim.

Bu teknikleri 2 temel kategoride sınıflandırmak mümkün.

1. Ameliyatlı ip teknikleri
2. Ameliyatsız ip teknikleri

Ameliyatlı tekniklerde yüz germe kesilerinin küçük de olsa bir bölümü yapılıyor, kısıtlı da olsa bir doku ayrıştırma gerçekleştiriliyor. Bu erişimi takiben ipler yardımıyla yüzün ayrıştırılmayan bölgeleri sınırlı da olsa hareketlendirilebiliyor. Bu gruptaki işlemler birer ameliyat. Lokal anestezi altında klinik şartlarında yapılabilir, hızlıdır, çabuk iyileşir. Ancak özünde birer ameliyattır. Daha kapsamlı yüz germe ameliyatlarına kıyasla daha az etkilidir, daha kısa ömürlüdür, daha kısıtlı bir alana etki eder. Ameliyatlı ip tekniklerini “Mini Yüz Germe” teknikleri başlığı altında değerlendirebiliriz. Bu tekniklerde her ne kadar daha kısıtlı da olsa, doku serbestleştirme, deri fazlasına müdahale, sağlam dokuya tespit ve düğümleri gizleme gibi bazı temel prensipler ele alınmaktadır. Ameliyatlı ip tekniklerinde az da olsa bir görsel fark elde edilir. Etki kısa ömürlüdür, bütüncül değildir ama neticede “bir fark” görürsünüz.

Ameliyatsız iple yüz germe teknikleri “pek meşhur örümcek ağı” benzeri, deri fazlasını göz ardı eden, doku serbestleştirme ve sağlam dokuya tespit gibi bazı temel prensiplerden yoksun uygulamaları kapsar. İşleme bağlı travmanın ve iplerin yarattığı yabancı cisim reaksiyonun etkisiyle dokuda inflamasyon olur, hücre sayısı artar, doku sıvısı artar, doku şişer ve hacimli görünür. Bu hacim illüzyonundan dolayı geçici süreyle cilt daha gergin daha parlak, daha pürüzsüz görünebilir. Yaşlanma belirtileri geçici olarak azalabilir. Ancak sonuçta ip askısı erir ve her şey başlangıçtaki haline geri döner. Birkaç aylık mutluluk peşindeyseniz bu tarz işlemler için uygun bir aday olabilirsiniz. 

İple yüz germe tekniklerinin bazılarında vücut tarafından emilmeyen kalıcı materyaller kullanılıyor. Bu materyallerin bazılarının üzerinde kılçık/çıpa/tırtık tarzında ipin sadece bir yönde hareketine izin veren engelleyiciler bulunuyor. Bu sayede ip askısı dokuya tutunuyor ve çekildiğinde dokunun iple beraber hareket etmesine olanak veriyor. Biz temel prensip olarak yüz derisi altında hiçbir kalıcı yabancı cisim istemeyiz. Eğer ameliyatlarda kalıcı dikişler kullanıyorsak onların bile düğümlerini doku içerisinde gömeriz ki ileride cilt altında ele gelen bir kitle yaratmasınlar. Kalıcı iplerin deri altına hele de deriye yakın bir biçimde uygulanmaları bu temel prensip ile örtüşmüyor. Kalıcı ipler ile yapılan askılama işlemleri sonrasında oldukça sık olarak ip askı hattı boyunca anormal bir çekinti, ip askısının en uçtaki tespit noktasında gamze oluşumu, mimik düzensizlikleri gibi sıkıntıları gözlemlemek mümkündür. Bu materyaller bazen yüzeyden görünür, iltihaplanabilir, hatta deriyi delip dışarı çıkabilir. Maalesef herhangi bir sorun durumunda bu kalıcı ipleri çıkarmak onları dokuya sokmak kadar kolay değildir.

Buraya kadar yazdıklarımdan anlaşmışsınızdır. İp askı ve iple yüz germe uygulamaları benim yüz gençleştirme felsefeme pek uymuyor.

Ben bir hasta için elde edilebilecek en iyi sonucu hedeflerim.

En etkili, en kalıcı, en doğal, en bireysel, en bütünsel, en bilimsel, en güvenli…

Küresel çapta mevcut olan seçeneklerin en iyisi neyse o.

Bu hedef bireysel bir planlamayı, bilimsel bir yaklaşımı, bütünsel bir uygulamayı gerektiriyor.

Umarım bu yazı sizi ip askı uygulamalarının tabiatı ve sınırları üzerine bir nebze de olsa aydınlatmıştır.

İp askısı uygulamalarına aday olmadan önce bu noktaları dikkate almanızı tavsiye ederim.

Beklentileriniz ile örtüşüyorsa yola devam.

Örtüşmüyorsa gençleşmek isterken ipe dolanmayın.

Sevgiyle kalın,

Güzel kalın.

OB

Estetik Uygulamalar hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.