Sıvı yüzgerme uygulaması, hastalarımız tarafından son zamanlarda sıkça sorulan ve medikal estetik dünyasında hızla popülerlik kazanan bir ameliyatsız gençleştirme yöntemidir. En sade anlatımıyla; bu işlem, yüzün oldukça yüksek hacimlerde dolgu ile yeniden şekillendirilmesi anlamına gelir.
Peki ama gerçekten de sıvı yüz germe, yüz gençleştirme ihtiyacına doğru ve akılcı bir çözüm müdür? Gelin, bu konuyu hem bilimsel hem estetik hem de klinik gerçeklik açısından birlikte değerlendirelim.
İçindekiler
Yüz Yaşlandıkça Ne Olur?
Zamanla yüzümüz sadece sarkmaz; hacim de kaybeder. Bu hacim kaybı yıllar içinde birikir, derinleşir ve yüzün gençliğini yavaş yavaş soldurur. Bu nedenle, hacmin doğru alanlara geri kazandırılması, yüz gençleştirme uygulamalarının temel basamaklarından biri haline gelmiştir.
Yüz yeniden hacimlendirirken önemli olan; doğru hacmin, doğru bölgelere, doğru anatomik düzlemlere ve belki de en önemlisi yaş normlarını gözeterek uygulanmasıdır.
Zira orta yaş ve üzerindeki kadınlara dikkatle baktığınızda, yüzlerinin gençlerdeki gibi tombul değil; daha zarif, daha açılı, daha tanımlı olduğunu görürsünüz.
Yani herkes için dolgunluk = güzellik değildir.
Sıvı Yüz Germe Uygulaması Nedir?
Sıvı yüz germe uygulamasında, yüzün bir yarısına 10 ila 15 ml arasında değişen hacimde yapay dolgu materyalleri enjekte edilir.
Bu uygulama; şakaklardan kaş altına, orta yüzden çene hattına, ağız çevresinden çene ucuna kadar uzanır. Yani tüm yüzü kapsamlı olarak şekillendirmeyi hedefler.
Bir seansta toplamda 20–40 ml dolgu maddesi kullanılabilir. Bu hacim, teoride yüzü “gerilmiş” gibi gösterebilir. Ancak uygulamanın doğası gereği birçok klinik ve estetik riski beraberinde getirir.
1. Tıbbi Riskler ve Komplikasyonlar
Her dolgu maddesi, kendi içinde bazı yan etkiler barındırır.
Örneğin:
- Alerjik reaksiyonlar
- Granülom oluşumu
- Yabancı cisim reaksiyonları
- Damar içi enjeksiyonlar
- Dolgu maddesinin yüzeyden görünmesi
- Dolgu maddesinin kayarak yer değiştirmesi
- Dolgu maddesinin su tutarak genişlemesi
Düşünün: 1 ml dolguda bile komplikasyon yaşanabiliyorken, 30 ml gibi yüksek hacimlerin risk potansiyeli çok daha yüksektir.
2. Estetik Tutarsızlık ve Zamana Bağlı Değişim
Sıvı yüz germe sonrası ilk günlerde, hasta ödemliyken ve makyajlıyken çekilen görüntüler mükemmel olabilir. Ancak 10–15 gün sonra: ödem azalır, dolgular topaklaşır, yüz hatları doğallıktan uzaklaşır ve yüz kabalaşır.
Bazı günler yüz olduğundan daha da büyük ve şişkin olabilir. Çünkü dolgular, vücuttaki sıvı dengesinden etkilenerek gün be gün şekil değiştirebilir. Ayrıca dolgular zamanla yer değiştirebilir. Uygulama sonrası haftalarda, ilk konulan yerde değil, aşağı kaymış bir dolgu ile karşılaşmak şaşırtıcı değildir.
Sıvı yüz germe işlemlerinin pazarlanmasında hep aynı tuzakları görüyoruz. Instagramda hastanın aynı klinik masasında, aynı kıyafetlerle, birkaç saat arayla çekilmiş videoları gösteriliyor. İşlem öncesi pespaye, işlem sonrası saçlar yapılı ve full makyajlı. İşlem öncesi camdan gelen yatay ışık, işlem sonrası güzellik ışığı denilen büyük stüdyo ışıkları ile çekilen videolar. Ama en önemlisi, milyonlarca takipçisi olan hesaplarda, geçtim 3-6 ayı, 1-2 haftalık sonuç bile yok.
Zaten bu işlemler ilginçtir çoğu zaman elinde bavuluyla şehir şehir gezen ve kendisi doktor olmayan uygulayıcılar tarafından gerçekleştiriliyor.
3. Orta ve Uzun Vadede Neler Olur?
Enjekte edilen dolgular zamanla erir. Ancak homojen bir şekilde erimez. Yüzün bazı bölgelerindekiler daha hızlı erir bazı bölgelerindekiler hiç erimeyebilir. Mesela areolar doku katmanları ve lenfatik boşluklarda bu dolgular yıllarca kalabilir. Bu noktada sihirli ellere sahip olduğunu ve büyük bir estetik hassasiyet ile uygulama yaptığını iddia eden uygulayıcılar bile sınıfta kalmaya mahkumdur. Çünkü sizin sihirli elleriniz ile yarattığınızı iddia ettiğiniz 3 boyutlu yapı zaman ile asimetrik ve öngörülemez biçimde eriyerek ilk dengesini kaybetmeye mahkumdur.
Bir diğer nokta ise 25–30 ml gibi yüksek hacimli uygulamalar yüzün yumuşak dokularını genişletip esnetir. Dolgu eridikten sonra yüz daha gevşek, daha sarkık hale gelebilir. Bu durumda cerrahi olmayan bir uygulamayla başlayan süreç, hastayı erken dönemde cerrahi yüz germe ihtiyacına sürükleyebilir.
4. Maliyet Gerçekleri
Diyelim ki sıvı yüz germe uygulamasından çok memnun kaldınız. Ancak bu sonuç, taş çatlasın birkaç ay sürer. Sonrasında aynı maliyetle yeniden uygulama gerekir. Üç yıl üst üste bu işlemi yaptıran biri, cerrahi bir yüz germe operasyonu maliyetine ulaşmış olur. Ama cerrahi bir yüz germeyle elde edilen sonuç 10–15 yıl kalıcılığını sürdürebilir.
5. Uygulama Süreci ve Teknik Özellikler
Sıvı yüz germe yaklaşık 1–1,5 saat süren, lokal anestezi altında yapılan bir işlemdir.
Bu işlem steril koşullar gerektirir, yüzün tamamına lokal anestezi yapılır, mutlaka künt kanüller ile uygulanmalıdır (damar içine kaçışı önlemek için).
Ben bir cerrah olarak, anatomi bilgisi google görseller’e dayanan kişlere yüzünü emanet edip mayın tarlası gibi bir damar anatomisine sahip bir yapıya 20-30 ml dolgu enjekte ettiren bireylerin aklına şaşıyorum.
Peki Ya Sonuç?
Biz kliniğimizde bu uygulamayı önermiyoruz.
Dolgu ile yüzü şekillendirmek, yüzün anatomisini bilen, yüz germe ameliyatı yapan bir cerrah için en kolay iştir.
Yapmıyorum, çünkü kendi hasta kitleme layık olmadığını düşünüyorum.
Alternatif Nedir?
Kendi yüz anatomisine, yaş normuna ve beklentilerine uygun olarak planlanmış cerrahi ya da minimal cerrahi tekniklerle yapılan işlemlerle daha kalıcı, daha doğal, daha zarif, daha öngörülebilir sonuçlar elde etmek mümkündür.
Danışmak İsterseniz…
Sıvı yüz germe ya da yüksek hacimli dolgu uygulamaları hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.
Sevgiyle kalın, Güzel kalın.
OB