Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

Dr. Ozan Bitik ile Yüz Estetiği Üzerine…

Facelift’in Dönüşü

Minimal invazif estetik uygulamalar son 15 yılda altın çağını yaşarken, her ay; ilaç firmaları dolgu materyallerindeki bir sonraki nesili, teknoloji firmaları yeni ve devrimsel bir cihazı veya medikal estetik hekimleri estetik ameliyatları gereksiz hale getiren fantastik bir buluşu tanıtırken plastik cerrahlar sahne arkasında yüzyılların cerrahi birikimini rafine etmek ile uğraşıyorlardı.

Hani hepimizin hafızasında yer eden o çarşaf gibi gerilmiş, o ifadesi değişen yüzler, o ameliyat izlerinin ve belirtilerinin insanı ele verdiği ameliyat sonuçları pozitif bilimin süzgecinden geçti. Olumsuz sonuçlar nereden kaynaklanıyordu ve nasıl daha ağrısız, daha doğal, daha az izle, daha bütüncül, daha kalıcı ve daha etkili sonuçlara ulaşabilirdik. Şansımıza, gelişen bilişim teknolojisi dünyanın her yerindeki plastik cerrahların bilgilerini daha önce görülmemiş bir düzeyde paylaşabilmesine olanak tanıdı. Artık bir ameliyatın nasıl yapıldığını veya nasıl geliştirilebildiğini öğrenmek için dünyanın öbür ucuna gitmeye gerek olmadığı gibi dünyanın öbür ucuna gitmek de komşu ziyareti kıvamına gelmişti. Bu ortamda ameliyatların uzun dönem verilerinden oluşan “outcome” çalışmaları yapılarak hangi işlemin uzun dönemde ne kadar kalıcı ve güvenli olduğu analiz edildi. Yüzün derin plan cerrahi anatomisi taze kadavra çalışmaları ile neredeyse milimetresi milimetresine keşfedildi. Sinir yaralanmalarının önüne geçebilmek için yüz haritaları çıkartıldı ve tehlike bölgeleri üç boyutlu olarak ortaya koyuldu.  Derin plan yüz germe ameliyatı en saf halini aldı derideki gerginliği derin destek dokularına taşıyarak hiç olmadığı kadar doğal sonuçlar elde edebilmeye başladık. Anestezi ve cerrahi güvenlik protokollerinin gelişmesi ile alın, boyun ve göz çevresinin yüz ile tek seansta ele alınabildiği total yüz gençleştirme ameliyatları mümkün hale geldi. Endoskopik ve minimal erişim yaklaşımlarıyla yüz gençleştirme ameliyatlarında izler kısaldı, seçenekler çoğaldı, tüm komplikasyonlar teker teker ele alındı tedavi ve engelleme stratejileri üzerine binlerce makale yüzlerce kitap yazıldı…

Ve nihayet yüz gençleştirme cerrahisi ile şekillendirilen yüzlerin, bu işe aşına olmayan bir göz tarafından ilk bakışta “ameliyatlı olduğunun” anlaşılmadığı bir seviyeye ulaşıldı. Ayşe hanımda bir değişiklik vardı ama neydi? Ameliyat değildi kesin! Çünkü ameliyat olsa yüzü çok değişirdi, başkası gibi görünürdü veya yüzü genç boynu yaşlı görünmeliydi mesela, gözleri küçülmeliydi.. Ayşe hanım ameliyat olduğunu söylemeye çekindiği, toplum estetik ameliyatı “doğal olmayan güzellik”  olarak algıladığı için soranlara güzelliğinin sırrının “küçük dokunuşlar” olduğunu söyledi. Bu eğilim küçük dokunuşların daha da talep görmesine yol açtı ama bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi gençleşme hedefi öyle küçük dokunuşlarla ulaşılacak gibi de değildi.

Yüz gençleştirme ameliyatları 15 yıl aradan sonra A.B.D’de yeniden yükselişe geçti ve ASAPS verilerine göre uzun aradan sonra ilk kez en sık gerçekleştirilen ilk 5 estetik ameliyat arasına girdi. Bu haber estetik cerrahi alanında 2017’nin en ilginç olanlarından. Zira yıllardır, minimal invazif uygulamalar yükselirken cerrahi uygulamalar yerinde sayıyor, geriliyor, modası geçiyor gibi algı söz konusu idi.

Bu değişimin sebeplerini açıklayabilmek için üç farklı teori öne sürülüyor. Birinci “Rebound-Geri Sekme” teorisi diyor ki; insanlar yıllarca minimal invazif işlemlere harcadıkları toplam zaman, toplam para, toplam şişlik-morluk süresi, toplam efor ile geriye dönüp baktıklarında harcanan kaynakların karşılığı olacak düzeyde bir kazanım elde edemediklerini gördüler. Bu nedenle daha net, daha kesin, daha etkili yöntemleri tercih etmeye başladılar. İkinci “giriş kapısı” teorisi diyor ki; minimal invazif estetik uygulamalar insanları kapıdan geçirdi, estetik uygulamalara alıştırdı, ayaklarını suya sokturdu, böylelikle akabinde suya balıklama dalmalarını kolaylaştırdı. Muhtemelen her iki teorinin de bir ölçüye kadar geçerliliği var ancak yüz gençleştirme ameliyatlarındaki yükselişin tek sebebi minimal invazif uygulamalar ile olan dirsek teması da değil. 

Üçüncü “arzın talebi arttırması” teorisi de diyor ki; cerrahi tedaviler ile elde edilebilen çarpıcı sonuçların gelişen ve yaygınlaşan görsel medya araçları ile geniş kitlelere ulaşması sayesinde önceden insanların gündeminde ve ihtiyaçlar listesinde olmayan bir hizmet, giderek kendi talebini yaratmaktadır.

Hangi teori daha doğru bu bilinmez ancak şurası kesin ki yüz gençleştirme ameliyatları sahneye yeniden döndü ve uzunca bir süre boyunca da bir yere gidecek gibi görünmüyor.

Yüz Gençleştirme Ameliyatı hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Gençleşme Projesi

Daha genç bir yüze sahip olma hedefi “haydi bir yapıverelim de olsun” diye yola çıkıl…

Devamını Oku
Yüz Gençleştirme Ameliyatı Olmamı Eşim İstemiyor

Eşiniz ile mütabık olmadan yüz gençleştirme ameliyatı olmanızı tavsiye etmem.…

Devamını Oku
Yaşlılığın Güzeli Olmak Üzerine

Her yaşın bir güzeli var. Aslına bakarsanız her yaş grubunda pek çok güzel birey var.…

Devamını Oku