Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

Dr. Ozan Bitik ile Yüz Estetiği Üzerine…

Doğal Burun Estetiği

Hastalarımın büyük çoğunluğu beni tercih etmelerinin en önemli sebebinin yaptığım burunları doğal bulmaları olduğunu söylüyor. Bir kısmının ise doğallık konusunda kafaları oldukça karışık.

Belki de ameliyat ettiğim hastalardan çok daha fazlası da benim tarzımı fazla doğal bulduğu için başka meslektaşlarıma yöneliyor.

Burun estetiğinde doğallık nedir?

Doğallık ile estetik arasında nasıl bir etkileşim var?

Doğallık ile burun fonksiyonları arasında nasıl bir etkileşim var?

Burun estetiğinde doğallık nasıl elde ediliyor?

Doğal olanın ne olduğunu anlayabilmek için bir objeyi doğada bulunan haliyle objektif olarak gözlemlemeniz gerekir. Hayal gücünü dışarıda bırakarak…

Doğada yaşayan insanlara baktığınızda yüzlerce farklı çeşit burun yapısı görürsünüz. Her ırkın burun yapısı birbirinden farklıdır. Erkek ve kadın arasında büyük farklar vardır. Doğumsal problemler tüm nüfusun %2-3 kadarını etkiler. Travmatik deformiteler ise erkelerde %80, kadınlarda %30-40 oranında gözlemlenir.

Doğallık kavramı kendi içerisinde çeşitliliği ve kusurluluğu barındırır. Mesela kocaman ve eğri bir burun da doğaldır. Koreli bir kadın için gayet doğal olan bir burun bir Türk kızı için kabul edilemez olabilir.

Peki doğal olan güzel midir? Çoğu zaman hayır.

Doğadaki 100 burundan en fazla %10-15’i rinoplasti adayları tarafından makul kabul edilir, %2-3 kadarı ise arzu edilir.

Dolayısıyla hastalarımızın büyük çoğunluğu aslında doğal olan değil, ideale yakın olan bir burun isterler. Bizim de burun estetiğinde asıl amacımız ideale yakın bir burun yapısı elde etmektir.

İdeal burun yapısının ne olduğundan bahsettiğinizde seçenekler daralır, çeşitlilik azalır. İnsanların %99’u tarafından güzel olarak algılanan özelliklerin bir ortalaması alınarak, çeşitli oranlar/ölçüler belirlenir. Burun estetiğinde “ideal” olanı hedeflediğinizde, önceden belirlenmiş bazı oran ve ölçülere göre hareket ederiz. İşin içine matematik, fizik, biyoloji girer.

Öte yandan çok güzel olan ve güzellikleri çok orijinal kabul edilen kadın ve erkeklere baktığınızda büyük çoğunluğunun yüzünde ideal burnu göremezsiniz. Hafif bir kemer, hafif bir burun ucu genişliği, hafif bir asimetri, ideal oranlardan ve ölçülerden hafif sapmaları “ikonik” güzel insanların büyük çoğunluğunda gözlemleyebilirsiniz.

Ben burun estetiğinde ideal oranları ve ölçüleri hafif esnetmeyi, burunda kasıtlı olarak minör kusurlar bırakmayı ve özellikle kişiye özel karakteristik özellikleri bir miktar muhafaza etmeyi severim. Doğallık adına yaptığımız bu kural esnekliğini ideal oranlardan %10’luk minör bir sapma gibi değerlendirebilirsiniz.

Buruna doğal bir nüans katacağımız zaman buna hastanın genel yüz yapısına göre karar veriyoruz. Burun estetiğinde yüzün tamamını değerlendirmek çok önemli. Özellikle gözleri ve ağız yapısı çok güzel olan hastalarda kesinlikle kendi başına çok iddialı bir burun tasarlamamak lazım. Kişisel etkileşimde dikkatin %80’i gözlerde %15’i ağız çevresindedir. Geri kalan kısıtlı zaman diliminde yüzün diğer yapılarını görürüz. Yani normalde kimse kimsenin burnuna odaklanmaz. Burun güzel olmalı ama fazla da dikkat çekmemelidir. Burun çok dikkat çektiği zaman ilgiyi gözlerden/dudaklardan dağıtır ve tek başına güzel olsa bile izleyiciyi estetik anlamda rahatsız eder. Ancak burnun tek başına dikkat çekmesini istediğimiz bazı özel durumlar da mevcuttur. Bu sebepten ötürü “estetikli” burunlar bazı yüzlere yakışırken bazılarında ise çok yapay görünebilir.

Burun estetiğinde doğallığın en önemli kriterlerinden birisi de hastanın burnunda ameliyat olduğunu ele veren bir deformasyonun olmamasıdır. Örneğin yukarıda bahsettiğim hafif bir kemer, burun ucu kıkırdaklarının hafif geniş olması, burun sırtı estetik çizgilerindeki simetrik eğimler, hafif burun taban genişliği gibi minör deformasyonlar ameliyatlı bir görünüm çağrıştırmazlar. Ancak burun ucu çok inceldiğinde, çok açılandığında, kemer aşırı alçaltıldığında, burun ucu çok kalktığında bu tarz deformasyonların doğada olmadığını ve sadece bir ameliyat sonucunda oluşabileceğini tüm gözlemciler anlayacaktır. Benim pratiğimde bir burnun ameliyat olduğunu ilk bakışta ele veren bu tarz deformiteler birer revizyon endikasyonudur.

Burun estetiğinde yukarıda bahsettiğim doğal nüansları elde edebilmek için açık yapısal ultrasonik rinoplasti tekniğini tercih ediyorum. Bu yaklaşımın sağladığı teknik zenginlik, detaylara hakimiyet ve ameliyat sonrası stabilite doğallığa giden yolda büyük avantaj sağlıyor.

Doğallıkla ilgili bir diğer konu da burun estetiği aday hastasının kişisel tercihleridir. Hastalar bazen doğal bir burnu çok da istemezler. Bazen çevrelerinden çekinirler, bazen de kendilerine itiraf edemezler. Ancak bir kişi eğer doğal bir burun yapısı ile mutlu olmayacaksa bunu ameliyattan önce doktoruyla mutlaka paylaşması gerekir. Hocam ben doğal istemiyorum diyen veya ameliyat öncesi simülasyonda benim doğallık kriterlerimin ötesinde bir burun yapısını arzu eden hastalarımın isteklerine büyük saygı duymakla beraber ameliyatlarını yapmayı kişisel sebeplerle reddediyorum.

Kariyerimin erken dönemlerinde hastaların isteklerini ön planda tutarak ameliyat yaptığım zamanlar oldu. Bu yaklaşımın bazı temel sorunları var. Öncelikle hastaların istek ve beğenileri zamanla değişiyor. On sekiz yaşındaki bir genç kadın, bugün beğendiği burnu 10 sene sonra beğenmeyebilir. Yeni tanıştığınız bir kişinin, patavatsız bir yorumu o çok isteyerek ve özenerek yaptırdığınız iddialı burun şeklinden sizi bir saniyede soğutuverir. Hastalar 5-10 sene sonra geri dönüp, “hocam ben o zaman istedim ama siz niye bana uyup yaptınız” veya “ben o istediğim burnun yüzümde böyle duracağını bilmiyordum, siz niye uyarmadınız” diyebiliyor. Bu sebeple ben doğallıktan sırf hastalar istiyor diye sapmıyorum.

Son olarak doğallık ile burun fonksiyonları arasında da bir ilişki olduğunu bilmenizde fayda var. Disney karakterlerine veya Japon animelerine bir bakın, kocaman gözler minicik bir burun. Hepimizin istisnasız güzel bulduğu bebeklerin yüzlerine bakın, kocaman gözler minicik bir burun. Fındık burunlu denir, bir iltifattır. Küçük burunlar çoğu zaman daha güzel algılanırlar. Tamamen aynı şekildeki 2 burunun %10 daha küçük olanını hastaların %95’i tercih eder. Ancak burun cerrahi olarak küçültüldükçe fonksiyonu da küçülür.

Klasik “küçültücü” burun ameliyatlarının havayolu üzerine facia etkileri vardır. Burun estetiği ameliyatında burnun iç hacmini maksimal düzeyde korumaya yönelik kendi geliştirdiğim “volumetrik nazal osteoplasti” isimli bir ameliyat tekniğim var. Bu konuda biraz takıntılıyım. Burun boyutlarını, dorsum-kemik taban-alar taban genişliğini belli bir ölçüde muhafaza etmek hem fonksiyon hem de doğallık açısından mutlak suretle gerekli olduğunu düşünüyorum. Son dönemlerde popüler olan, 3K veya 4K diye adlandırılan (küçük/kısa/kavisli/kalkık) ameliyat yaklaşımlarına hevesliyseniz konuya bir de bu açıdan bakmanızı tavsiye ederim.

Burun estetiğinde doğallık hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Sevgiyle kalın, güzel kalın.

O.B.

Burun Estetiği hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Burun Estetiği Ameliyatı Sonrası Kıkırdak Erimesi

Burnumuza şeklini içindeki kıkırdaklar ve kemikler verir. Rinoplasti ameliyatında bur…

Devamını Oku
Burun Estetiğinde Bilgisayar Planlaması ve Simülasyon Teknikleri

-Hocam yeni burnumuzu ameliyattan önce görebilecek miyiz? Maalesef hayır.…

Devamını Oku
Burun Estetiği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları

Eğer burnunuzun boyutu, şekli veya asimetrisi ile ilgili mutsuzsanız, rinoplasti, ben…

Devamını Oku