Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi burun ucu düşmesi pek çok sebebe bağlı olabilir. Burun ucunuz ameliyattan sonra istediğiniz pozisyonda değil ise bu noktadan sonra yapılabilecek olanlar burun ucu düşmesinin sebebine göre değişiyor. O nedenle halen okumadıysanız “ameliyattan sonra burun ucum düşer mi?” yazısına bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Her şeyden önce ameliyat sonucundan memnun değilseniz bunu doktorunuz ile konuşun. Neticede bir yola çıktınız ve de amacınız bu yolun sonuna ulaşmak. Burun ameliyatlarının büyük çoğunluğunda hedefe tek ameliyat ile varılır ancak dünyanın en iyi kliniklerinde ve en tecrübeli cerrahlarının elinde bile %2-3 arasında değişen bir “revizyon” oranı mevcuttur.

Burun ucu düşüklüğünün sebebi cerrahi uygulama eksiklikleri/hataları ise yapılacak olan bu hataların düzeltilmesidir. Bu durumda cerrahınız size neyin eksik/hatalı olduğunu ve bunu düzeltmek için nelerin yapılacağını açık, detaylı ve anlaşılır bir biçimde anlatacaktır veya anlatmalıdır. Tecrübeli cerrahlar kendi yaptıkları planlama/uygulama hatalarını veya ameliyatın eksiklerini kabullenmekten ve de hastalarıyla paylaşmaktan çekinmezler. Burada önemli olan “hallederiz”, “küçük bir dokunuş”, “bir iki dikiş”, “açalım da görelim” gibi bulanık açıklamalardan ve belirsiz planlardan kaçınmaktır. Zira revizyon ameliyatında sebepler ve düzeltici stratejiler konusunda çok net olmak şarttır.

• Burun ucu düşüklüğü eğer burnun merkez kıkırdağının ön açısının yükseklik kaybından kaynaklanıyorsa bu kıkırdak destek eksikliği “septal extension graft” tekniği ile düzeltilmelidir.
• Eğer burun ucu düşüklüğü burun ucu kıkırdaklarının kubbesini oluşturan bükülme noktasının fazla aşağıda olmasından kaynaklı ise bu bükülme noktası daha yukarıda yeniden oluşturulmalıdır.
• Eğer sorun burun ucu kıkırdaklarının yapısal olarak deri örtüsünü taşıyamayacak düzeyde zayıf olması ise burun ucu kıkırdakları “strut” adını verdiğimiz kıkırdak destek greftleri ile güçlendirilmelidir.
• Eğer kıkırdaklar uzun kaldı ise kısaltılmalıdır.
• Eğer burun ucunu yerinde tutan bağ dokuları onarılmadı ise revizyonda mümkünse onarılmalıdır.
• Burunda bir önceki ameliyattan yeterli septal kıkırdak kaldı ise yukarıda bahsettiğim işlemler dışarıdan bir kıkırdak nakli olmadan da çözülebilir. Eğer yeterli kıkırdak bulunamazsa kaburga kıkırdağı nakli ile yapısal desteği yeniden sağlamak gerekebilir.

Özetle sebep cerrahi ise çözüm de cerrahi olmalıdır. Cerrahi bir hata bekleyerek, masaj yaparak, krem sürerek düzelmez.

Burun estetiği için hekim seçerken en önemli noktalardan birisi ilk ameliyatı yapan hekimin revizyonlar konusunda da tecrübeli olduğundan emin olmaktır, çünkü o zaman ilk ameliyatı detaylı bir biçimde bilen, sizi tanıyan aynı doktora, çok daha makul ücretler ile revizyonu yaptırıp mutlu mesut hedefinize ulaşabilirsiniz.

Burun ucu düşüklüğünün bir diğer sebebinin ise yalancı burun ucu düşmesi olduğundan bahsetmiştik. Yalancı burun ucu düşmesinin en sık sebeplerinden birisi burun ucu ile burun sırtının birleştiği noktanın yani tıbbi adıyla “supratip” bölgesinin fazla yüksek görünmesidir. Burun derisinin fazla kalın olduğu, özellikle iskeletin küçültüldüğü ameliyatlarda deri ve altındaki bağ dokusu bu bölgede potlaşabilir, ödem nedeniyle kalınlaşabilir ve burun ucunu düşükmüş gibi gösterebilir. Yumuşak doku supratip deformitesi olarak adlandırdığımız bu durum kendiliğinden düzelme eğilimindedir ve düzelme süresi bazı hastalarda 2 yılı bulabilir. Supratip deformitesinin burnun görünümünü belirgin olarak bozduğu ve beklemenin sosyal açıdan zor olacağı durumlarda bu bölgeye düşük doz steroid enjeksiyonları yaparak süreci hızlandırabiliyoruz.

Bir diğer konu ise burun ucunun pozisyonu konusunda cerrah ve hasta arasındaki görüş ayrılıkları. Burnum kalkık olsun çünkü yandan öyle görünmesini istiyorum dediğinizde aynı burnun önden de nasıl görüneceğini düşünmelisiniz. Yandan bakıldığında çok hoş bir kavisi olan burunlara önden baktığınızda burun deliklerinin aşırı görünürlüğü sizi rahatsız edebilir. Ne yazık ki görsel medyadaki fotoğraflarda çoğunlukla hastaları tek açıdan gördüğünüz için bütüncül bakabilmek mümkün olmayabiliyor. “Burnum biraz daha kalkık olsaydı keşke” diyen hastalarımla yaptığımız bir test var. Şeffaf bir bant ile burun ucunu alına asarak yukarı kaldırıyoruz, hastam yan görünümü işte bu benim tam istediğim gibi dediği noktada aynaya bir de karşıdan bakmasını istiyorum. Çoğu hastam bu noktada “yok bu sefer de burun deliklerim çok göründü” diyor ve vazgeçiyor. Karşıdan görünüm yani burun deliklerinin görünümü hastamı rahatsız etmiyorsa burun ucunu minör bir revizyon ile bir miktar daha kaldırabiliyorum.

Bir önceki yazıda bahsettiğim “teknik olarak” burun ucunu daha kalkık yapmanın mümkün olmadığı durumlarda ise ne yazık ki mevcut durum ile barışmak dışında bir çare görünmemektedir.

Sevgiyle kalın

Güzel Kalın

O.B.

Rinoplasti hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.